Ey zamanın içinden gelen kuytularında yer alan, düşmenin noktalandığı derinliği,
Karanlığın izlerini taşıyan dipsiz kuyunun bahtı kara alacakaranlık rengi,
Hiçliğin varlık koşullarını aradığı, konumlarını tırmaladığı, şartların tırnaklayıp yol izleri haline geldiği halin vakti,
Bilmemenin yalnızlığı, görmemenin karanlığı, tatmamanın lezzetsizliği, duymamanın sağırlığı, yanmamanın kokusuzluğu ile dokunmamanın hissizliği, kimsin ve nesinin çaresizliği,
Yakarmanın arayışı ile imkansızı bulmanın bilinmezliği ve dönüşü olmayan yola koyulmanın ağırlığındaki dönüşüm dengesinde salınan ivme düşmeleri,
Halin olduğu gibi kendini anlattığında; sana gelenlerin kendinden paralananlar olduğunda, haliyle gidişin ve dönüşün olmadığı anda olanlarıyla,
Zamanın ve yerinin oluşumlarının olgularındaki yerleşikliğinde kalıcılık sağlandığında yerini bulan, sonsuzluğun zamansızlığında yaşamın çare olduğu şifalarla,
Hikayelerin hikmetleriyle hakimiyetlerine gidilen yollarda girdap yolcularına yer olduğunda, zaman…
Typography 