Dilin farklı zamanlarda ve farklı bölgelerdeki gelişme süreci ve o bölgenin yerleşik lisanı ile betimlenerek bütünleşmesi kendini yok etmesiyle veya bulunduğu dilen etkisi altında kalarak baskılanması ile değil, farklılıklara doğru yol alırken kendini kaybetmeden temeli üzerine, bulunduğu koşullara ilmi düzeyi ile uyum sağlayarak yol almasıyla mümkün olabilir ki sağlanan sözcükler kendi dilinizin bir ürünü olabilsin… Başkaları ile iletişim, etkileşimin bilimselliği ile mümkündür…
Türkler Müslüman olduktan sonra Orta Asya’da gelişen ilk edebî yazı dili Karahanlı (Hakaniye) Türkçesi, ikincisi Hârizm (Harezm) Türkçesi, üçüncüsü de Timurlular zamanında gelişen Çağatay Türkçesidir.
Hârizm kelimesi aslında bir doğu İran kavminin adı olup, sonradan bu kavmin yaşadığı bölge için Arap tarihçileri tarafından yer ismi olarak kullanılmıştır. Hârizm bölgesi, Amu Derya (Ceyhun) ırmağının aşağı yatağının sağında ve solunda, bugün Türkmenistan, Özbekistan ve buna bağlı Karakalpakistan toprakları içinde kalan yerdir. Burada yaşayanlara Hârizmî “Hârizmli”; türlü Türk boylarının 11. yüzyıldan itibaren Hârizm’e yerleşmesi, bölge halkının türkleşmesi sonucunda oluşan ve 13-14. yüzyıllarda gelişen karışık özellikli yazı diline de Hârizm Türkçesi denir.
Amu Derya ırmağının verimli deltası ve kıyıları eskiden beri bu yöredeki kültür ve medeniyetin gelişmesinde mühim rol oynamıştır. Doğudan ve güneyden gelip Karadeniz’in kuzeyine, İdil boyuna, Rusya içlerine ve İskandinav ülkelerine giden ticaret kervanlarının bu bölgeden geçmeleri Hârizm’in önemini daha da arttırmıştır. Gelişmiş ve merkezî bir ülke konumunda olan Hârizm, komşu bozkırlardaki…
View original post 4.943 kelime daha