“İnsan, hür doğmuş ama her yerde zincire vurulmuştur.”
(Jean Jacques Rousseau)
“Gölge etme!”, 2400 yıl önce Sinoplu düşünür Diyojen’in (MÖ 412 ? – MÖ 320) Makedonya Kralı Büyük İskender’e söylediği unutulmaz söz. Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri adlı kitabında Diogenes Laertios bu olayı şöyle anlatır: “Kreaneion’da güneşlenirken, İskender başına dikilip ‘Dile benden ne dilersen!’ dedi. O da ‘Güneşimi engelleme yeter!’ diye karşılık verdi.” Bu arada belirtelim; yaygın olarak söylendiği gibi, Diyojen İskender’e, “Gölge etme başka ihsan istemem!” dememiştir; böyle bir dilenci ağzı, Diyojen’in kişiliğine aykırı düşer. Diyojen,“Gölge etme!” demiştir.
“İnsan, insana karşı!
İnsanlık, insana karşı! İnsanın gücü, insana karşı! Yeni yeni fark etmişiz…” (Ali Nesim)
Peki ama insanlık, bu iki basit kelimeyi 2400 yıldır neden unutmamıştır; neden insanlar bu sözü birbirlerine hatırlatmaktadırlar? Hemen söyleyelim; bir insanın (bu isterse bir kral olsun) bir başka insana, “Dile benden ne dilersen!” demesi, o insanın özgürlüğüne ve insan haklarına (ve demokrasiye) en büyük…
View original post 1.808 kelime daha