Başlıkta ki soruları yaşadığımız ülkenin genel durumunu ve bazen de bireysel yaşamınızı baz alarak bu soruları içten içe kendinize zaman zaman sorduğunuzu hissetmekteyim. Bu sorular geniş kapsamlı ve aynı zamanda bazıları için acıtıcı ve tehlikeli sorulardır.
Neden acıtıcı ve tehlikeli ? Çünkü bilim, kültür ve sanatın giderek erezyona uğradığı ülkelerde bu soruyu toplumun önemli bir çoğunluğu hiç sevmez ve tehlikeli bulur. Türkiye ve benzeri orta ölçekli/az gelişmiş ülkelerde ki insanların düşünüş ve algı sistemi şu şekilde işler; bireysel anlamda kişi, doğduğundan akıl, fikir ve kurgu yapabilecek yaşa gelene kadar, özelde aile, genelde içinde yaşadığı toplum ve çevre ile kurduğu sosyal ilişkilerin ona yüklediği birikimi sorgulaması ona “ölümden beter” gelir. Çünkü kişi ve toplumlarda özellikle soyut inançların asla değişmeyecek hüküm ve kuralları onun tüm bilinç dünyasını kapladığı için onları sorgulayıp, hatalı olabileceğini, revize edilmesi gerektiğini kabullenmek o kişi ve toplumda büyük bir “travmadır” ve kişi çoğu zaman bunu kabullenmek yerine ölümü…
View original post 791 kelime daha